Tolga Çandar – Elif
Elif dedim be dedim Kız ben sana ne dedim Kuş kanadın kalem olsa Ah yazılmaz benim derdim Elif’im noktalandı Az derdim çokçalandı Yetiş anam yetiş Ah mezarım tahtalandı.
Elif dedim be dedim Kız ben sana ne dedim Kuş kanadın kalem olsa Ah yazılmaz benim derdim Elif’im noktalandı Az derdim çokçalandı Yetiş anam yetiş Ah mezarım tahtalandı.
Senin derdin benim derdim Hani beni çok severdin Ben ağlarım senin senin yerine Yeterki sen gül sen gül derdin Yine ağlayan ben ağlatan sensin Yine özleyen ben özleten sensin Dönerim diyerek gittin dönmedin Yine bekleyen ben bekleten sensin Gel gör beni ne haldeyim Sensiz hergün ölmekteyim Kader seni benden ayrı düşürdü Bu hayatı sensiz söyle…
Sevmeye çalışsan Aşık olmaya alışsan Terk edip gidecek Korkusuyla yaşarsın Olmaz böyle birşey Bu düzen kötü herşey Sevmeyi unut gitsin Değer denen birşey var Aşık olma aşk vurur sana Anlayamazsın nerden geldiğini sonra
blood stain, on his eye reefer on his mind well! shut up and listen, you might be missin your hell blindfold not touching no one and further sicken my self you got to miss and go thought that youd be myself chopper me beside listen you might learn me said! dont talk to no one…
yağmurlu bir gündü geldin bana bir bahar akşamıydı gittin üşüyordum gözlerin gözükmüyordu şapkanı kaldırdım istedi aşkım olacaksın diye kendini bitirdi aşkım olacaksın diye kendini bitirdi seen yağmurlarla gelen kız been yangınlardan çıkan çocuk şimdi söylüyorum artık seni hiç sevmiyorum[x2] seninle beraber açıyordum bahçemin güzel çiçekleri papatyamdın sen biliyorsun duyuyor,anlıyor musun belki dönersin diye üzülüp,ağlıyorum belki…
Sana kızmak gelmiyor artık içimden çünkü çok üzüldüm Güller açardı yanaklarımda sarardım süzüldüm Pişman değilim herşeye rağmen Seni sevdim seni çok sevdim Acı çektim denedim herşeyi Olmadı olmadı olmadı gitti Sen istedin olmaz dedin bu iş yürümez dedin Ne kadar sızladı içim nasıl kırıldı kalbim Ne zor geçti günler senden ne kadar zor vazgeçtim Şimdi…
Bu dünya senin değil sana benzemiyenin Sevmiyep sevenlere eziyet edenlerin Arama mutluluğu hep boş kalır ellerin Nelere muhtaç ettin sen beni deli gönül Deli deli deli deli deli gönlüm deli Sıyırmış ya Ne olur sustur artık emelini Kırdınlar gururunu anlamadılar seni Aradım bulamadım senin gibi seveni Kimlere muhtaç oldum dur artık deli gönül Deli deli…
Ölümden söz ediyorsan Baş yastıkta gitmek değil Diyetini ödediğin Bir hırka bir ekmek değil Dağlarda tüten ateşim Yelde titreyen mum değil Deli rüzgar bilir beni Bahçede nazlı gül değil İçtiğim aşk şarabıdır Tasımdaki şerbet değil Bir kavganın içindeyim Gittiğim yer gurbet değil Dağlarda tüten ateşim Yelde titreyen mum değil Deli rüzgar bilir beni Bahçede nazlı…
AĞRI DAĞIN ETEĞİ { KIVIRCIK ALİ } Ağrı dağın eteğinde Uçan güvercin olsam Türkü olsam dillerde cano cano Diyar diyar dolansam Başımdaki sevdayı Karlı dağlara mı yansam Bu bendeki aşk değil cano cano Söyle bana nere gidem Oy ben nidem nasıl edem Başım alıp nere gidem Bu bendeki aşk değil cano cano Söyle bana nere…
Beynim tıpkı bir sorular harmanı Kafamda istifham, cevabı sisli Gezer dururum yorgun ve avare Sarmış buğulu hüzün dört bir yanı Kalbim annemin kalbi gibi hisli Her halim garipliğime emare Kulaklarımda bir gurbet jüri Nağmelerimde poyraz serinliği Düşüncem veda diyor bu yerlere… Burda ruha güzellikler sinmiyor Tüter gözümde o bizim bahçeler Nerde o yemyeşil bahar günlari…