Ahmet Kaya – Entel Maganda

Piposu agız kenarında Bodrum’un entel barında Herkesin yarğılamaktan Kimse kalmamış yanında Sakalları şarap tasında Dikilmiş barın ortasında Tanınsın diye bekliyor Sanırsın dev aynasında Bir eli televizyonda Öteki eli basında Birşeylerin tadı kalmış Dişlerinin arasında Başkalarına hümanist Karısına karşı dayı Nasil beceriyor bilmem Ikisi birden olmayı Konuşurken solcusun Yaşarken karambolcusun Oportunizme bulaşmış Tipik bir orta yolcusun…

Selda Bağcan – Sivas’ın Yollarına

selvi boylum salın da gel bir bakışın ömre bedel ikimizi ayırdılar kör olası zalim kader sivas’ın yollarına çıkayım dağlarına bırak ben beni vuram ölüm gitmez zoruma vayyyy kara saçın dolam dolam boynunda urganın olam eğer başka yar seversen buralarda nasıl duram sivas’ın yollarına çıkayım dağlarına bırak ben beni vuram ölüm gitmez zoruma vayyyy

Seyyal Taner – Sevda Zindanları

Sevda zindanlarında kabuslar gördüm Vuruldum zincirlere ölmeden öldüm Yıllardır peşindeyim sanki bir kördüm Bak şimdi uyandım karşındayım Beni zor saatlerde boş vaatlerle Dar zamanımda kardınma Boşver unut beni hiç yokmuş gibi Bensizliğine hiç aldırma Yüreğim bozgunlarda ihanet gördüm Vuruldum bir köşede ölmeden öldüm Aşkın ateşindeydim geriye döndüm Kırdım zincirleri karşındayım Beni zor saatlerde boş vaatlerle…