Bride – Tell Me

Mary Long is a hypocrite She does all the things that she tells us not to do Selling filth from a corner shop And knitting patterns to the high street queue She paints roses, even makes them smell good And then she draws titties on the khazy wall Drowns kittens just to get a thrill…

Bugüne kadar yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım Biliyorum zirve benim için saçma sapan bir oyun Bende bu oyunda bir aptal gibi seyirci oldum Kendimi uzaktan izleyip üzüldüm durdum Bazen azaldım sustum Bazen çoğaldım küstüm Ne yani tanrıdan bana son hediye mi Sahici ruhuma akıttığı şerbeti Benim bir yanım hep hüzün yine hüzün yine hüzün Lakin…

Gitme Yarıp İçimde Gitme Yazık Olur İkimize Gitme Sızın Kalır Tenimde Gitme Yazık Olur Sevgimize Gel Cana Kıyma Dayanmaz Yüregim Bu Defa Kırma Benim Şu Kalbimi Senden Sonra Yaşarmı Bedenim Bilemiyorum Adaletin Bumu Senin Bumu Senin Beni Nasıl Mahkum Ettin Sensizliğe Yokyere Suçu Benim Üstüme Atıp Gitmesen Ellere Adaletin Bumu Senin Bumu Senin Beni Nasıl…

Did you do it good Did you do it right Did you get that pain Crawling up your spine Did you feel the heat Of my sugar ray Swear I saw that light Shining on your face All my friends have fun with guns But all I want is you All I want is you…

(Musa Eroğlu) Terden akpak olmuş rastıksız kaşı Dayanmış çapaya durursun fatma Ayağa yalınayak başında poşu Kardan adam gibi erirsin fatma Kardan adam gibi eriyor fatma Yağın yok tuzun yok dert kucak kucak Her sene baharda böyle olur ancak Zemheri de soğuk temmuz da sıcak Hep senin başına vuruyor fatma İnceden inceye ağrıyor başı Soğudu ısınmaz…

Don’t you ever listen? Don’t you ever learn? The hand may find you It’s time to take a turn You think this life is something strange You’re ready for another change But don’t you ever learn? Don’t you ever listen? Don’t you ever learn? The world is on fire Your body doesn’t burn Kill yourself…