Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip, kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın
Şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Ahtapotun kollarinda bogulu kalan, ecel terini enesinde, sogutan komutan, insana domdomu kalbinden çakan odurki: kalpazan, Acil sinyal isigi yardim çagrisi, rap’im arsa degdi çözüldü dilim, Sir-at köprüsü’nde boylu boyunca uzanan kilim misali salim. Barisi gölgede birakan nükreerleri vurmakta. Ates hattinda çelik yelek toprakta, bedenin hakimi Allah’ta. Cephanelik ardina gizlenmiz askerin duasi, gözü yasla dolu anasi…
Everybody
One, two, three Well, John Henry was a little baby Sittin’ on his dady’s knee He pick up a hammer and a little piece of steel, And cried, “Hammer’s gonna be the death of me, Lord, Lord Hammer’s gonna be the death of me” Now the captain he said to John Henry, “I’m gonna bring…
“Make It Mine” Shine light enough to see Shine brighter down on me One wish is all i need Shine light enough If you can see what i see (i’ll make it mine) You can’t close your eyes on me And on my radio you speak (i’ll make it mine) I can’t make sense of…
Yorgun gecelerin ardından Hep aynı yere gelirken Islak sokaklar boyunca düşündüm Borcum varmış gibi kendimden Bir gülümseme beklerken Tren yolları boyunca düşündüm Sanki yıllardır uzaktayım ben Özlemin hep sensizliğimden Ama yalanlar görünür hala Burdan bakınca şu sonsuz dünyaya Olsun demek de zor artık Çocuk düşlerimiz de yok artık Erken ölülmlerin ardından Hep aynı yere gelirken…
Severek öldürdük birbirimizi Dilerim mutlu ol gittiğin yerde Beni merak etme fırtına dindi Yeniden başlarım bittiğim yerde Bana beni bıraktın geriye ne kaldıysa Belki bir ömrü yaktın yüreğin Anladıysa Dokudum ilmek ilmek hasretin Sancısını Harammış bana gülmek tattım aşk Acısını Harammış bana gülmek tattım aşk Acısını Gözlerinde yaşındım gide gele aşındım Anladım yoksun artık Ben…