Aras kenarının ince dumanı
Yayılır dağlara seher zamanı
Bülbül ne ağlarsın yuvan mı yoktur
Yoksa benim gibi yaran mı çoktur
Mızıka çalındı düğün mü sandın
Askere gideni gelir mi sandın
Aras kenarının ince dumanı
Yayılır dağlara seher zamanı
Bülbül ne ağlarsın yuvan mı yoktur
Yoksa benim gibi yaran mı çoktur
Mızıka çalındı düğün mü sandın
Askere gideni gelir mi sandın
Pencerede oturup Akşamlara bakarım Kimseyle konuşmadan Sensizliği yaşarım Dostlarıma anlatsam içimdeki sancıyı Ondan fayda yok derler Sanki seni bilirler Kim bilebilir aşkı Aşktan ölene kadar Sınırlarda yasatır inan Kendi gidene kadar Sanki sana hapsoldum Baska adım atmadım Gözlerimi unuttum sende Kimselere bakmadım Ve şimdi yaşıyorum Ve seni seviyorum Bilmem hangi dünyadan geldim Nereye gidiyorum Kim…
I’ve mastered the art of small talk the bond of wet paper and a friendly gesture giving way to a colder stance a black lung full of feeling remember this he says the machine gives no response I choke on the memories the garbage piles up the machine feeds back he grins lightly and turns…
(Porter Howell/Dwayne O’Brien) (Track 8 – Time 3:58) I could forget you I could make new plans Find someone to help me Spend this time on my hands I could pick up the pieces Even fall in love again But until I do I’d rather miss you And live with the memories The nights when…
Azalmaz üstümde keder Büsbütün olmuşum heder Bugünüm dünden de beter İçimde sızıdan belli Yele verdim,yele verdim Emekleri yele verdim Arılarım uçtu gitti Petekleri sele verdim Aramam derde devayı Unutamam bu cefayı Kimseden görmem vefayı Sağımdan solumdan belli Yele verdim,yele verdim Emekleri yele verdim Arılarım uçtu gitti Petekleri sele verdim
yıllarca ağlayıp baktım yollara senin gözyaşımı sileceğin yok ömrümü tükettim aşkın uğruna yinede sevgimi bileceğin yok bunca yıl boş yere hayal kurmuşum boşuna ardından yanıp durmuşum şimdi anladım ki unutulmuşum artık senin bana döneceğin yok ayrılık yarası hergün kanıyor yıllar geçse bile hiç kapanmıyor madem herkes beni dertli tanıyor ağla gönlüm ağla güleceğin yok
Yağmur oldun, toprak oldun belki de. Emdiğim süt oldun, can oldun bana. Bir albatros sana şarkını söylüyor… İsmi; Özledim, Seni çok özledim. Pamuk saçların elimde şimdi. Koklarım onları doya doya. Giderken çocukluğumu da götürdün benim, Peki şimdi… Gel desem, Gelir misin anne? Söz-Müzik: Ozan Kotra