Bryan Ferry – Nocturne

Gençlik başımda duman Şu gurbet eller yaman Süslü püslü hayaller Yarimi benden çalan Böyle sevda olmaz olsun Bu devirde aşk yalan Sevmek benim derdim olsun Sen yine bana derman Ne dediysem uslanmıyor Bu gönül deli divane Her gidenin peşinde Her güzelel pervane Gülmüyor küskün yüzüm Bağrımı deldi sözün Sensiz bu dünya haram Kalmadı tersim düzüm

Aradım gözlerini Cam kırıklı yollarda Aradim, bulamadim Gemi ışıklarında Viya viya aş da gel Dağları dolaş da gel Viya viya aş da gel Aş da gel, dolaş da gel Söz olsam da söylesem Sevdamı yumuşacık Büyüttüm, adam ettim Bense hala uşa*cık Viya viya aş da gel Dağları dolaş da gel Viya viya aş da gel…

Oh Lord heaven is the name that you sent me Oh Lord heaven is the name that you gave him And then he came to life and he lived All others strange because who could of thought That you meant so much to me Oh Lord heaven is the name that you gave him Surprised…

Elvis had an heart-attack, ‘cos he got too bleedin’ fat. He weighed nearly half a ton, he looked more like a pregnant mum. Elvis is dead, Elvis is dead. Elvis had a gammy leg, he had a gammy head. He had a gammy kidney, he’s better-off dead. In August 1977, Elvis met his fate. But…

Ümitsiz aşkının eseri benim Gel gör eserini bayramın olsun Gözlerim de yaşlar, hatıram senin Gel gör şu halimi bayramın olsun Kader senden yana, aşk senden yana Anladım mutluluk yasakmış bana Elveda aşkına, elveda sana Gidiyorum işte bayramın olsun Gidiyorum artık bayramın olsun Bir değil bin canla sevmiştim seni Soldurdun ne yazık ümitlerimi Yaşayan ölüye benzettin…

Çok sevdim ne oldu Sen de ağlattın Yokluğunla her gece Canımdan caydım Yalan olmayan ne kaldı gözlerinde yar Acımı vursam zincire geçmez ki yıllar Yalan olmayan ne kaldı gözlerinde yar Acımı vursam zincire geçmez ki yıllar Çok sevdim ne oldu Sen de ağlattın Sana yar dedim ama senden çok yara aldım Sana yandım yandım ama…