Zülfü Livaneli – Bazen Güneş Doğar

Senden çok uzakta bir yerlerdeyim Bazen sevinç kederlerdeyim İnan tatlım kandım senin aşkına Her yağmur yağdığında Gözlerin hep aklımda Adını ne zaman ansam Yağmur yağar buralara Kısacık bir aşktı bu yaşadığımız Tatlı bir oyundu oynadığımız Sence başka ne olabilir bu Bence üzerimize Yağan bir yaz yağmuru Bence üzerimize Yağan bir yaz yağmuru

Gitmek ne kolay Silmek ne kolay Bunlar değil ki Affetmek olay Suç benim Ben cezamı çekerim Bir hata ettim özür dilerim Son arzum olsun inat etme Bak bir son kez gözlerime Bir yolunu bulurum girmenin ben Gözlerinden kalbine

Yeah what you need? Yeah let me get a large order of fries and ugh No fries Excuse me? No fries man Oh, well bust be out then All right then give me a large double slam and… Nope What? Can’t do it Why not? No meat? No meat Man, damn… all right then, I’ll…

Güneşten sıcak ve bir buzdan soğuksun akıp gider hayat, izlerim soluksuz Değerli tablonun rengi soluktur Umutlar para etse zengin olurduk Elim bağlı; hayal, bedeli var mı ? Düşüm bedeni sardı, düşüncelidir aklım Hüzün nefes kastı, düşüp gene bi’kalktım Üzülmeleri attım, gülüş ebedi saklı… Kilitli prangam oldu kankam Kolaya kaçmak için zor kullanmam Morg açarlar; korku…

Titriyor Ellerim Hatalıyım Gözlerimde ki Nem Günahımdan Affetmeni Beklemiyorum Ben Hakettim Yokluğunu Biliyorum Yürek Lazım Dürüstlüğe Suçumlayım Bak Önünde Hangi Günah Bundan Büyük Aldattım Seni Vur Beni Ben Sana Bıraktım Kalbimi Delecek Silahın Ağzındaki Son Mermiyi Vur Beni Dayanamıyorum Ölümüm Bile Senden Olsun Son İsteğim Bu…

I guess God couldn’t see you through the cloudy, grey sky. Everything is wet and my eyes are bright. I could see the sun below a denim shade, and if I lose my sight than that’s the price I’ll pay. green lantern, a superlight, please don’t hurt me anymore, I’m crawling to you and oh…