Aynur Doğan – Helin

[phones ringing, babies crying] white guy: Hi how ya doin’ ? nurse: Doctor’s office, could you hold please? Yes sir can I help you? white guy: Yes I have a four o’clock appointment, I’m here to get my shot. nurse: Okay, come right with me. white guy: This isn’t gonna take too long is it?…

Çok zevk aldık komşumuzun derdinden, Haz yapa haz yapa bu hale geldik. İkimiz bir üçüncünün ardından, Söz yapa söz yapa bu hale geldik Hep gözümüz elin ekmek aşında, Böylelikle kaldık safın dışında, Kadın işte, erkek kumar başında, İz yapa iz yapa bu hale geldik Ne kanundan korktuk ne de fermandan, Kestik, yaktık, tarla yaptık ormandan,…

Gece bir sahil beldesinde tanıştık seninle Mutlu geyikler gibi konuştuk gülüştük seninle Önce deniz kumsal dalga akşam hep kavga Zamanı nasıl boşa harcadık birlikte Vu vuyy ! Yaz bitti umutlar bitti biz de bittik sonra Karşılaştık altı yıl sonra bir sonbaharda Sen serpilip gelişmiştin pişmandım o anda O yazın sonunda senden ayrıldığıma Vu vuyy !…

Sessiz sakin bir yer bulsam Kursam yalnızlığı bir başıma Sessiz sakin bir yer bulsam Koysam başımı yalnızlığıma Seni hatırlatıverir bana inan Yüreğimden geçen her damla kan Dayan yüreğim dayan Özlem duymaktır bu yaşanan O’nu geri getiremezsin istesende Anılar ki resimlerde solan Sanki bir bilmece bu Bizleri ayrı kılan Ürperten bir rüya gibi Gece boyu kovalayan…

Alıştım sana bir tanem Alıştım her gün görmeye Bir nefes gibi muhtacım Sevilmeye sevmeye Her sabah uyandığımda Seni bulurdum yanımda Yokluğun bir zehir gibi Dolaşıyor kanımda Alışmak sevmekten daha zor geliyor Alışmak bir yara bağrımda kanıyor Sen yoksun kollarım boşluğu sarıyor Alıştım bir tanem alıştım sana Alıştım sana bir tanem Yokluğuna dayanamam İnan sensiz kaderimle…

Gözlerini kapasan hafifçe Süzülür bakışların aralıktan Bir savaşı sürdürür kendince Bir savaş ki yalnızca güzellikten Bir savaş ki aşar gider usulca Kaç akşama dayandı yüzyıllarca Sevindi gün boyu gündüzden Ne büyük savaşçılar geldi geçti Her akşam bir umuttan sessizce Her akşam bir direnç yaratabilen