The poison makes its way through my body slowly
Into the pleasure centers of my brain
If you were here I would admit that I’m an asshole
But now it
The poison makes its way through my body slowly
Into the pleasure centers of my brain
If you were here I would admit that I’m an asshole
But now it
Eskiden iyi meslekti doktorluk Şimdinin modası mühendislik Sana bir şey söyleyeyim mi İyi meslek yoktur Mesleğini iyi yapan insanlar var Kerem ile Aslı’nın aşkı birinci Leyla ile Mecnun’unki ondan sonra Sana bir şey söyleyeyim mi Büyük aşk yoktur Aşklarını büyütebilen insanlar var İstediğini yap çok geç kalmadan Daha güç olmadan İstediğini yap her şey bitmeden…
the innocence of sleeping children dressed in white and slowly dreaming stops all time i slow my steps and start to blur so many years have filled my heart i never thought i’d say those words the further we go and older we grow the more we know the less we show the very first…
and by the light of the desk lamp i sat alone with my paper and crayons trying to draw the things i saw in my head and by the sound of the crickets through windows of darkness i tried to fit the moon in my mouth in my mouth… sometimes when i’m alone and out…
bir ganimettir ciğerinden geçen her nefes gitti giden hiç gidenden var mı ses biri yer biri bakardı öyle koptu kıyamet büyüklük göstermekti küçüklüğe alamet görünüyor ruhunun çirkin köşeleri öyle güzelsin ki hala elmasın çamurlu hali parlamadığını fark ettin oldu akıl balii böyle dosta malüm olur alemin tüm halleri yalnız kalınabilen bir yer var mı bildiğin…
Kollarındadır yollarım; Yürür durur başkalaşırım. Seyrederim zülüflerini; Kıyamet kopar sanırım. Gecenin görünmeyen yıldızları olup, Dört bir yana dağılırım. Çekilirler beni çekemeyenler; Onlara zülüflerinden bir tutam koparıp atarım. Bana kalan aşkın tadı, bütün tattıklarımdan farklı. Kaşık kaşık daldırırım, örtüleri kaldırırım. Bana kalan aşkın tadı, bütün tattıklarımdan farklı. Kaşık kaşık daldırırım, boncukları saydırırım. yollarımdadır kolların; alev alev…
Çoktan beri bir kız tanırım ben Sarıyer’de Boy bos onda, kaş göz onda, esmer ona derler Hiç benzeri yok varsa gelsin, kim? hani nerde? Boy bos onda, kaş göz onda, esmer ona derler Derler ki: “Bu dünyayı yakan aynı güneştir” Gel gör, kor dudaklar ne ateştir, ne ateştir! Fallar açılır: “Bu güzel kız kim? kime…