Mustafa Yıldızdoğan – Yörükçe

Aldın aklımı bir bakışta Yaktın yüreğim ateşte Al hançeri sinem işte Acımazsan vur sevdiğim Bir görüşte sevdim seni Etti deli Mecnun beni Göreyim o gül sineni İnsaf eyle dur sevdiğim Sevdiğim başımın tacı Merhamet et bana acı Sendedir derdim ilacı Himmet eyle ver sevdiğim

Outside this flamin’ ring of fire There’s nothing left for me to lose I shoot to kill if I desire I walk away if I so choose 4,000 filthy stinkin’ liars Tell me there’s nothin’ I can do I don’t forget, I don’t grow tired Someday I’ll do the same to you Alles klar bad…

Ten years ago on a cold dark night, someone was killed ‘neath the town hall lights. There were few at the scene, but they all agreed, that the slayer who ran looked a lot like me. Chorus ~ She walks these hills, in a long black veil. She visits my grave, when the night winds…

So now it’s getting late, for thse who hesitate, got no one, But they don’t understand and no one hears the sound, It’s like a waterfall, it’s an illusion. CHORUS Love is all, waterfall, love is what you are, Pulls you in, takes you down, it’s a sad affair, But you know as you hold…

Karşımda durdu en güzeli Baktıkça nasıl içim eridi Yalnız yapayalnız tıpkı benim gibi Niyetimi bozdu tam sırası Doldu bende aşk kotası Olsun yinede olsun Düzeyli aşk modası Bu bir oyunsa boşver onunla Vazgeç uğraşma, hadi geç öbür tarafa Kanamıyorum inanmıyorum Şöyle sahiden yananı göremiyorum Susamıyorum hep konuşuyorum Aldım sazı elime yetemiyorum Duramıyorum kalamıyorum Laf olsun…

Reis glorios, verais lums e clartatz Deus poderos, senher si a vos platz Al meu companh siatz fizels aju da Qu’eu non lo vi, pos la noitz fon venguda Et ades sera l’alba! Bel companho, si dormetz o veillatz? Non dormatz plus, suau vos ressidatz Qu’en orien vei l’estela creguda Qu’amenal jorn, qu’eu l’ai ben…